Konu: ''Türk Milli Takımı'nda oynamayı çok isterim'' Paz Tem. 20 2008, 21:02
Profesyonel Futbol Takımımızın hazırlıklarını sürdürdüğü Avusturya Kampı'nda Brezilyalı oyuncumuz Deivid de Souza, FB TV'de Kamp Günlüğü Programı'nın konuğu oldu. Yasir Kaya'nın sorularını yanıtlayan Deivid, kamp sürecinde başına gelen talihsiz olaylardan, yeni hedeflerinden, günün birinde Türk Milli Takımı formasını giymek istemesinden bahsetti.
Deivid, kampın ilk gününde sol ayak bilek kemiğini kırması ve koltuk değnekleri ile yaşamak durumunda kalmasını şöyle anlattı: "İlk kez böyle bir şey başıma geliyor. İlk kez değneklerle yürümek zorunda kalıyorum, bu da beni zorluyor. Ama bunların hepsinin üstesinden gelip herkesin bildiği Deivid haline geleceğimi düşünüyorum. Futbol kariyerim boyunca hiç böyle ciddi bir sakatlık yaşamamıştım. Ama olacağı varmış. Tüm geçirdiğim bu acıları da geride bırakarak yoluma devam etmek."
Deivid sakatlık anını ve sonrasında gelişen olayları ise şöyle anlattı: "Benim için çok zor oldu. Düşünün; sezon öncesi kampına geliyorsunuz, yeni bir sezon yeni hedefler takımın hedefi olduğu gibi orada bulunan her oyuncunun da kişisel hedefleri vardır. Ben de büyük ümitlerle geldim. Sonra ilk idmanda ayağımı kırdım. Bir şanssızlıktı bu. Düştüğümde ayağımın kırıldığı anda ayağımı o şekilde görünce her şey birden gözümün önünden geçti. Ailem, çocuklarım, kariyerim… Çünkü futbolcu hayatını ayağıyla kazanır. Ayağının zarar görmesi büyük acı verir, ben de bu acıyı yaşadım. Bu benim için büyük bir dram anıydı. İlk ayağımın kırık halini görünce tibya kemiğimin kırıldığını sandım. Eğer o kırılsaydı çok daha uzun süre 6 aydan fazla bir süre hiçbir şey yapamayacaktım. Ama daha sonra yaptığımız testlerden sonra fibula kemiğimin kırıldığı ortaya çıktı. Bu da 3 ay gibi bir süre tedavilerim eşliğinde geçecek. Sonrasında da aktiviteye başlayabileceğim. Bu benim için kötünün içindeki iyiydi. Ama şu anda yapmam gereken bu zorlukların üstesinden gelmek. Çok büyük acılar yaşıyorsunuz. Futbol çünkü bizim hayatımız. Fakat gerçeklerle de yüzleşmek zorundayız. Şu anda iyileşmek zorundayım. Hedeflerime yeniden konsantre olabileyim. Her futbolcunun hedefleri vardır. Benim hedeflerim biraz geriye atılacak ama pes etmedim geriden başlıyorum bu sezon ama yine de hedeflerimi yakalayacağım."
Takım arkadaşlarının kendisine nasıl destek olduğunu ise Brezilyalı oyuncumuz "Ayağımın kırıldığını gördüğüm anda kırılan kısmı elimle yerine koydum. Çok büyük acı çekiyordum. Etrafımdaki sesleri duyabiliyordum. Herkes 'Geçecek, merak etme, kafana takma' diyordu. İnsanların bana güç vermek istediklerini hissediyordum. Birden herkes sahanın içine girdi. Daha sonra ambulans geldi ve hastaneye gittik. Hastanedeki ilk müdahale sırasında insanlar bana çok destek oldular. Fatih, Samet, Michael, Eurico benimle birlikte oldular. Takım arkadaşlarım da çok büyük destek oldular. Daha sonra kampa geldiğimde herkes odama gelip bana destek olmak istedi. Bana hep güç veren şeyler söylediler. Burak, üç gündür tanımama rağmen geldi birbirimizle dil olarak anlaşamamıza rağmen benimle konuşmaya bana güç vermeye çalıştı. Açıkçası zor anlar geçiren bir insan için acısını unutturan olaylar. Bunların üstesinden gelebilirim, zor bir durum ama üstesinden geleceğime inanıyorum" diye yanıt verdi.
Deivid sakatlık sonrasında yaptığı idmanlarla ilgili olarak ise şunları söyledi: "Aslında doktorum asansör kullanmamı öneriyor ancak fizik olarak kendimi iyi hissettiğim ve bundan sonraki zamanlarda da güçsüzleşmemek istediğim için destek alarak merdivenleri kullanıyorum. Bunu yapmam lazım çünkü odadan çıkmam gerekiyor. Kötü anılarım var. O anılardan uzaklaşmam gerekiyor. Tedavimi sürdürüyorum. Spor salonunda çalışmalarımı sürdürüyorum. Michael ile çalışıyorum. Orhan ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Benim geri dönebilmem için bunlar gerekiyor."
Deivid iyileşme sürecinin hemen başında annesini kaybetmesiyle ilgili olarak ise "Benim için çok büyük bir acı. Bu kadar kısa sürede hiç bu kadar acıyı bir arada yaşamamıştım. Bu acıyı yaşamak özellikle yaşayanların anlayabileceği bir şey.. Ayağım kırıldığında çok üzüldüm, çok acı çektim. Üzerine bu haberi alınca çok büyük bir acı oldu. Annemi bir daha göremeyecek olmam benim içimi acıtıyor. Karşılaşmam ve üstesinden gelmem gereken büyük bir acı bu. Ayağım 3 ay sonra iyileşecek. Ben sahalara döneceğim, futbolumu oynayabileceğim ama annemi bir daha hiçbir zaman göremeyeceğim. Bu ne ilacın iyileştirebileceği ne de tedavisi olan bir şey. Yüreğimin büyük bir kısmı delindi ve tekrardan bunu onarabilecek bir ilaç ya da tedavi yok. Annemin gitmesinden sonra bana kalan onun bana öğrettikleri, bana mesaj olarak bıraktıkları... Çünkü ben 2 aylıkken babamı kaybettim. Annem benim için hem anne hem de babaydı. Bu yaşa kadar da özellikle benim futbolcu olmam konusunda çok büyük desteği var. Benim zorluklara karşı hep güçlü olmamı söyledi. Bunun için bana bir sürü yöntem öğretti. Benim burada olmamın en büyük nedenlerinden biri annemdi ama artık o yok. Bir anneyi kaybetmeyi ancak yaşayanlar bilirler. Bu çok büyük bir acı. Yüzleşmek zorunda olduğum şeylerden bir tanesi annesiz bir şekilde hayatıma devam etmem gerektiği. Fakat gene gerçeklerle ve zorluklarla yüzleşmek zorundayız. Acı çekiyorum ama bunları da aşacağız. Bir ailem ve çocuklarım var. Bakmakla yükümlü olduğum kişiler var. Annemin acısı hep içimde olacak ve gittiğim her yere götüreceğim. Bu dönemde özellikle Başkanımıza teşekkür ediyorum. İlk haberi aldığından itibaren beni aradı, desteğini gösterdi. Hiçbir zaman kendimi yalnız hissetmedim. Bana bir mektup yolladı. Benim bu kulübün evladı olduğumu ve hiçbir şekilde desteğimizi esirgemeyeceğini söyledi. Onun haricinde Galatasaray ve Beşiktaş takımlarındaki futbolcular ve camiadan kişiler de aradı. Onlara da teşekkür etmek istiyorum, desteklerini sundular. Fenerbahçe taraftarı her zamanki gibi desteklediklerini ve vefalı olduklarını bir kez daha gösterdiler. Daha doğrusu Türk halkına teşekkür etmek istiyorum. Acımı paylaştıklarını bana gösterdiler. Ne kadar vefakar olduklarını bir kez daha gördüm. Bu da beni duygulandırdı. Yalnız kaldığım zaman beni duygulandıran olaylardan oldu bu vefakarlık. Bu kadar kısa dönemde çok fazla zorlukla karşılaştım ama bunları en kısa sürede aşacağım" diye konuştu.
Türk halkının vefasına büyük minnet duyduğunu söyleyen Deivid "Bu bana güç veren noktalardan biri. İnsanların benim acımı paylaştığını bilmek bana bu güç zamanları aşmak için kuvvet veriyor. Ailemin eşimin bana olan desteğini de unutamam. Beni seven kişilerle birlikte bu zor zamanları atlatacağım" diye konuştu.
"Türk olmayı düşünür müsün?" sorusuna ise Brezilyalı oyuncumuz şu yanıtı verdi: "Ben burada olmaktan inanılmaz bir şekilde mutluyum. Bana böyle bir teklif gelirse neden olmasın. Seve seve Türk olabilirim. Biraz daha ileriye gitmek gerekirse eğer Türk Milli Takımı uygun görürse beni oynatmak isterse bu benim için büyük bir onur ve mutluluk olur. Seve seve bana uygun görülürse ben de Türk Milli Takımı'nda forma giymek isterim. Marco Aurelio'nun şu andaki adıyla Mehmet Aurelio'nun elde ettiği başarıları elde etmek isterim. Eğer böyle bir şansım olursa, Türk Milli Takım teknik direktörü, takım adına yararlı olup oynayabileceğimi düşünürse seve seve Türkiye formasını giyerim. Bu benim için büyük bir gurur ve mutluluk. Ben kendimi buralı hissediyorum. Biliyorum çok fazla bürokratik işlemi var ancak ben yine de istenirse olabileceğini düşünüyorum. Türk olmaktan Türk Milli Takım forması giymekten gurur duyarım."
Avrupa Şampiyonası'nda Türk Milli Takımı'nın tüm maçlarını izlediğini söyleyen Deivid "Elbette ki Türk Milli Takımı'nın maçlarını izledim. Hatta ülkemdeki maçı gösteren televizyonda Türkiye – Hırvatistan maçına da yorumcu olarak katıldım. Hırvatistan maçı izlediğim en duygusal en önemli maçlardan bir tanesiydi. Tüm maçları takip ettim. Her zaman atağı düşünen hiçbir şekilde hedeflerinden uzaklaşmayıp saniyeler kala bile hedefe ulaşmak için uğraşan bir yapıya sahipti. Bu isteğinin de sonucunu aldı. Çok iyi bir performans sergiledi." diye konuştu.
Yeni sezondan beklentilerini ise Deivid şöyle anlattı: "Kişisel hedefim sakatlığımı iyileştirip tekrar idmanlara başlayıp, takım arkadaşlarımla birlikte sahada ter dökebilmek. Takım olarak hedeflerimizde katıldığımız tüm turnuvalardan başarıyla ayrılmak. Türkiye Ligi bizim için vazgeçilmez bir hedef. Bunu kazanmak zorundayız. Geçen yıl kaybettiğimiz şampiyonluğu bu yıl kazanmak istiyorum. Türkiye Kupası ise uzun yıllardır alamıyoruz ama katıldığımız her kupada şampiyonluğu hedefliyoruz ve bu kupayı da almak kısmet olacak umarım. Onun dışında Şampiyonlar Ligi bizim için çok önemli. Bu noktada neler yapabileceğimizin sinyallerini verdik. Kendimize biraz daha güvenirsek biraz daha çalışırsak o noktalara geldiğimizde doğru hamleleri yapabilirsek başarılı oluruz. Daha ileriye de gidebilirdik. Kendimize daha çok güvenmemiz gerekiyor. Tüm kulvarlarda başarılı olmayı hedefliyoruz."